Bir turist rehberi olarak sayısız kez hem tur gruplarımla hem de bir gezgin olarak bu bölgeyi değişik şekilde dolaştım. Konforlu araçlardan, dağ yürüyüşlerine ve bisiklet turlarına kadar farklı tarzlarda İyonya’yı keşfetme ve yaşama imkanı buldum. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları için oldukça uygun bir bölge. Hafta sonu için kaçılacak ve harika zaman geçirilebilecek bir yer. İstanbul ve Ankara’dan her gün uçaklar mevcut. Halen ara ara İstanbul’dan kaçmak için gittiğim bir yer burası. Kısaca size belli başlı görülecek yerleri bu kısa yazıya sığdırmaya çalışacağım.
Efes en iyi korunmuş kalıntılara sahip İyon şehridir. Henüz görmedi iseniz mutlaka görmeniz gereken bir yer bence. Genellikle geziye yukarı kapıdan başlayarak, aşağı kapıda bitirmenizi tavsiye ederim. Yoğun turist sezonunda sakinlik arıyorsanız, öğleden sonra gezmenizi tavsiye ederim. Uzman bir rehber eşliğinde gezmek, size antik Grek ve Roma dünyasının farklı detay ve kültürünü anlatması açısından çok yardımcı olacaktır. Yamaç evlerini kaçırmayın derim. Adeta Efeslilerin günlük yaşamına açılan bir kapı gibi.
Efes’in en anıtsal yapısı Selsus kütüphanesidir. Bir zamanlar 12 bin civarında tomar şeklinde parşömen kitaba ev sahipliği yapmış bir yer. Günümüzde yeniden restorasyon ile ayağa kaldırılan ön cephe, antik Roma mimarisinin şaheserlerindendir. Efes şehri, dinamik bir felsefi sistemi ilk kuran ve her şeyin çatışmadan çıktığını ileri süren filozof Herakleitos’un memleketidir de. Herakleitos’tan geriye kalan en ünlü fragman ise şudur. ‘‘Hiç bir insan aynı nehri iki kez geçemez, zira ne nehir ne de insan aynıdır’’.
Miletos İyonya’nın 12 şehir devletinin en önemlilerinin başında gelir. Miletos Okulu olarak bilinen önemli bir felsefe okuluna ev sahipliği yapmış bu şehir, dünya bilim tarihine önemli katkıları olmuştur. Çoğunluğu M.Ö 6. Yüzyılda yaşamış ve doğacılar olarak da bilinen filozoflar arasında en bilinenleri, M.Ö 580 yılında tarihte ilk güneş tutulmasını hesaplamış olan Thales’in yanısıra, Anaksimenes, Anaksimendros olarak bilinir.
Günümüzde Miletos Antik şehri, Anadolu turlarında gezginlerin önemli uğrak yerlerinden birisi ve höyüklü bir tepeye sırtını vermiş Roma döneminden kalma tiyatrosu ile ziyaretçilerini karşılar. Kalıntılar sulak bir bölgenin kıyısına dağılmış ve bazı yapılar nispeten suya veya bataklığa gömülmüş şekilde duruyor. Roma İmaparatoru Marcus Aurelius döneminde yapılan ve eşi İmparatoriçe Genç Faustina’ya ithaf edilmiş olan Roma hamamı da görülmesi gereken yapıların başında gelir. İskender öncesi klasik Grek döneminde, Miletos’u önemli bir dini merkez olan Didyma’ya bağlayan kutsal bir yol mevcuttu. Kehanetin merkezi olan Didyma Apollo tapınağına hacıların bu kutsal yoldan gittikleri rivayet edilir.
Arif Yaşa
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.