Eğer Avrupa ya da Amerika’daysanız ve bir gece vakti dışarı çıktığınızdan etrafta çok fazla (en azından her zamankinden fazla ? ) vampir, zombi, kurt adam, hayalet, cin ve korku filmi karakterleri varsa o gün gelmiş demektir.
Türkiye’de pek kutlamadığımız Cadılar Bayramı yani Halloween. Bizde pek bilinmez bu bayram. Şimdi anneme “anne bugün Cadılar Bayramıymış” desem, “Ee iyi madem hadi dedenlere el öpmeye gidelim” diyebilir ki bu birçok cadıyı mezarında ters döndürür. Ama Türkiye’nin sınırlarından şöyle Batı’ya doğru bir yola çıkarsanız Cadılar Bayramı’nın asırlardır kutlandığını göreceksiniz.
Bu bayramın kökleri Britanya’da yaşayan Pagan bir Kelt bayramına dayanır. Adı Samhain Festivali olan bu bayram, Romalılar onları kovmadan önce yine bir Kelt kavmi olan Galatlar sayesinde Anadolu’da da kutlanmış olsa gerek. Yazın bittiği gün olarak kabul ettikleri 31 Ekim gecesi hasatlar toplanmış olur, sürüler yaylalardan iner, arazi sahipleri ile sözleşmeler yenilenirdi. Ama Keltler yine bu gece özelikle cinayete kurban gidenler, işlerini tamamlayamadan ölenler ve günahkârlar öbür taraftan gelip yaşadıkları evlere ve mahallelere musallat olacaklarına inanılırdı. İşte bu yüzden tanınmamak için maskeler takmaya, evlerinin başka bir kötü ruh tarafında işgal edildiğini gösterip kötü ruhları kandırmak için de bal kabaklarını korkutucu bir şekilde oyup evlerinin önlerine koymaya başladılar. Kışa hazırlık için kesilip etleri kurutulan hayvanların kemiklerini de evlerinin önünde, sokaklarda yakarak huzursuz ruhları uzaklaştırmaya çalıştılar.
Romalılar Britanya’yı işgali ettikten sonra kendi hasat bayramı Pomona ve ölüm festivali Feralia’yı Samhain ile birleştirdiler. Hristiyanlığa kadar bu şekilde devam eden bayram sonuçta bir Pagan geleneği olduğu için Papa’nın canını sıktı. Fakat coşkuyla kutlandığı için de tam olarak yasaklanamadı. Samhain’in önüne geçebilmek, onun önemini azalta bilmek için Kilise, Azizler Günü’nün tarihini 13 Mayıs’tan 1 Kasım’a taşıdı. Ve bu günün arifesi yani All Hallows’ Eve ya da All Saints’ Eve’de kutlamalara hazırlık yapılması için kutsal kabul edildi. Ortaçağ’ın sonlarında bu iki bayram kaynaşarak ve All Hallows’ Eve’i kısaltıp ve Halloween ismini alarak günümüze kadar geldi.
Yıllardır batı toplumunda kutlanan Cadılar Bayramı’nın sembolü pis pis gülen ve adı Jack-o’-lantern olan balkabağıdır. Bu gece için özel elma şekerleri yapılır ki bu bilgiden sonra Türkiye’de de ayrı bir yeri olan elma şekerinden iyice soğudum. Küçükken okul sonrası aldığım elma şekerini yerken bir arkadaşım “Oğlum, bunu içine jilet koyuyorlarmış. Yalayınca dilini kesiyormuş. Sonra dikiş falan, o dilden bir daha hayır gelmiyormuş” dedi. İşte o benim son elma şekerimdi.
Çocukların da dört gözle beklediği bu gecede, onlar da kostümler giyerek kapı kapı şeker toplarlar. Aslında kapıyı açana “Şaka mı, şeker mi” diye sorarlar ama kimse şaka demeye cesaret edemediği için çocuklara şeker verirler.
Popüler kültüre de ilham veren Cadılar Bayramı için birçok kitap, şarkı yazıldı, film çekildi. Aşağıda benim favori listemi görebilirsiniz.
Son olarak, Cadılar Bayramında evde yalnızsanız; yatmadan önce kapınızın önüne 1 sürahi (abdest almaya yetecek kadar) su bırakın, boş odaya girerken, tuvalete çıkarken, çöp atarken “Destur” deyin, cinler pis yerleri sevdiği için evinizi iyice temizleyin, evdeki terliklerin ters konulmadığını kontrol edin, incir yemeyin ve ortalıkta sigara külü bırakmayın. Unutmayın, eğer evinize bir cin gelirse sabah ezanına kadar onunlasınız demektir.
Bu geleneğe katılmak isterseniz etkinlik ayrıntılarımızı buradan görebilirsiniz.
İyi geceler….
Arkadaşlar ile seyredebileceğiniz filmler:
1 – Halloween (John Carpenter)
2 – Donnie Darko (Richard Kelly)
3 – Sleepy Hollow (Tim Burton)
4 – Pet Cemetery (Mary Lambert)
5 – Shutter (Banjong Pisanthanakun, Parkpoom Wongpoom)
Ailecek seyredebileceğiniz filmler:
1 – The Night Before Christmas (Henry Selick)
2- Beetlejuice (Tim Burton)
3 – It’s the Great Pumpkin, Charlie Brown (Bill Melendez)
4 – The Worst Witch (Robert Young)
5 – Ghostbusters (Ivan Reitman)
Işıkları söndürüp dinleyebileceğiniz şarkılar:
1 – Pet Cemetery (Ramones)
2 – Fear of the Dark (Iron Maiden)
3 – Thriller (Michael Jackson)
4 – Vermillion (Skipnot)
5 – Loverman (Nick Cave) ve sonra gün doğumuna kadar Nick Cave.
Erkan Karaköse
1999’dan beri geziyorum. Hiç gezemezsem en azından çıkıp mahallede bir dolaşırım.
Gezgin blog’dan haber almaya ne dersiniz?
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.
Son yorumlar