Havana Notları

“Aman Amerika girmeden, her şeyi mahvetmeden Küba’yı görün.”

“Aman turistikleşmeden orijinal halini mutlaka yaşayın.”

O kadar duydum ki bunu çevremden, “hadi len, gidelim bari dedim.” E tabii, Gezgin Tayfa ekibiyle gidilir ki, tadı çıksın. Öyle de yaptık, başımızda yılların rehberi “gassaraylı” sevgili Mehmet Işık ve zaten bir süredir orada yaşayıp artık bir Kübalı gibi İspanyolca konuşan Ferhan Arpacık. Grup zaten hep tanıdık, tipik “sen, ben, bizim oğlan” durumu.
Kübalı Çocuklar
Ferhan şöyle yazmıştı bir yerlerde:

Karayipler’deyim ben, değişmek üzereymişim öyle diyorlar. Göreceğiz..

Deniliyor ki, bir ben kalmışım bu gezegende, öyle bir söylenti var. Bu kadar ambargoya, yoksulluğa iyi dayanmış, yine de insanlarıma surat astırmamışım.

Gelin, görün beni. İçin, bağrımdan çıkardığım tütünden elde edilen purolarımı, isterseniz dünyayı unutursunuz romlarım, mojitolarımla.

Ama eminim, hiç birini içmeseniz de başınız dönecek, sarhoş olacaksınız doğal güzelliklerim ve bir o kadar güzel insanlarımla. Rengarenk arabalarım, her bir köşemde şarkı söyleyen, dans eden keşfedilesi yetenekli sanatçılarımla, kendinizden geçeceksiniz.

Gururlu ve yoksul insanların, sadece filmlerde olmadığını kanıtladım ben.

Ve direneceğim elbette..

Kolay kolay kaybetmeye niyetim yok, çünkü biliyorum, her zaman kazanır onur, hiç bir zaman kaybetmez Che’nin ruhu.

Eh, yolculuk biraz uzun oluyor haliyle. Biz Kanada üzerinden gittik. Akşam üzeri vardık Havana’ya, ama ilginç bir şey, ortalık loş. Bildiğin loş. Havaalanı loş, sokaklar loş, şehre geldik, şehir loş. Eh, dedik, tasarruf yapıyorlar herhalde. Ha, bir de havaalanında sıkı bir pasaport kuyruğu olacak, sakın moralinizi bozmayın.

Küba Gezisi
Kaldığımız otel pek merkezi. Yani işte Beyoğlu’nun girişinde diye düşünün, Plaza Hotel. Lakin odaya girince farkettim, camlar yok. Amanın, camlar yok. Gecenin köründe dışarıda bağıran, çağıran, gülüşenler sanki içeride.

Madde bir: Buna alışın, kaldığınız otelde ya da evde cam olmayabilir, çünkü öyle bir adet yok, çünkü gerek yok. Panjur var işte, demir parmaklık var ya da, neyinize yetmiyor.

Sabah kalktık, doğru rooftaki restauranta. Bizim Antalya otelleri gibi açık büfe bekliyorsanız avucunuzu yalamaya başlayın. İki üç çeşit peynir, birkaç tür reçel fakat bolca unlu mamüller. Bunlar problem değil de, demleme çay yok yahu. Hadi onu geçtim, sallama çay bi garip. Fakat işi bilenler Türkiye’den paket paket çay getirmiş, onların masasına oturduk elbette hep.

Madde iki: Çok seviyorsan çayını götür, peynirini de.

Küba Gezisi
Havana’da eski kent mutlaka görülmeli. Girin sokak aralarına korkmayın, gece gündüz güvenli bir yer Havana. 1959’da kaçan Amerikalılardan kalma arabalar hep taksi olmuş, turistik elbette biraz ama o arabaları hala gıcır gıcır tutmak ayrı bir marifet.
Küba Klasik Arabalar
Gidilecek yerleri zaten herkes biliyor: Devrim meydanı, Morro Kalesi, Fusterlandia filan..

Ama benim naçizane olmazsa olmazlarım şunlar:

-Eski bir Amerikan arabasıyla 2 saatlik bir tur yapın mutlaka.

-Gidebiliyorsanız Hemingway’in romanlarını yazdığı köye (Cojimar) gidin.

-Eşe dosta ya da kendinize hediye alacaksanız resim almanızı öneririm, bolca galeri ve çok yetenekli ressamlar var, fiyatlar da uygun.

-İncik boncuk için koca bir Pazar var: San Jose. Kapalıçarşı balık pazarı arası bir dev çarşı.

-Ara sokaklarda mutlaka bolca yürüyün. Özellikle eski Havana’da. Korkmayın son derece güvenli bir ülke.

-Şunları içmeyenler ülke dışına bırakılmıyormuş: Guarapo, daikiri, mojito, cuba libre ve pina colada. Ha bir de rom alın mutlaka. Mojito için en iyisi 3 yıllık Havana Club’lar, hem pek ucuz.

-Puro: Dikkat, üçkağıtçılar türemiş. Güvenmediğiniz “şahıs”ların gazına gelmeyin. Benim tercihim Cohiba ve Monte Cristo.

-Havana’da İstiklal Caddesi Calle Obispo. Her numara bu caddede. Gece hayatı için La Habana Vieja’da bolca club var.

-Gitmeden önce İspanyolca gündelik dile ait bir iki önemli cümleyi öğrenin, çok işe yarıyor.

-Havana’da şahane restoranlar var ama siz Nardos’u bi kenara yazın.

-Ve buradan giderken bolca kalem, defter, oje, ruj, makyaj malzemesi, kullanmadığınız takı, elbise vs. götürün. Orada yerini bulacaktır, merak etmeyin.

Küba Pembe Klasik Araba
Havana öyle söze gelecek bir kent değil. Roman yazılır ama bu notlarla idare edin.

Bir ara Trinidad’ı da anlatırım.

Kasım’da tekrar gidiyoruz, doyamadık yani.

Can Akgündüz

Can Akgündüz

Doktor. Turizmci. Gezgin.

Tüm yazıları ->

Gezgin blog’dan haber almaya ne dersiniz?
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.

myanmar dilek balonu

Gizemli Myammar

Aslında bu isim birçoğumuza hala çok tanıdık değil. Çünkü biz onu yıllarca hep “Burma” veya “Birmanya” diye bildik. Ancak 1989 da mevcut askeri yönetim ülkenin adını değiştirmeye karar verdi ve...
Nemrut

Tanrılar Tahtı Nemrut Dağı

Türkiye’de beni en çok etkileyen yerlerin başında gelir Nemrut Dağı. Dünyanın en ilgi çekici tarihi miraslarından birisidir. Hem günü doğurmak hem de batırmak için mükemmel bir yerdir. Ayrıca Nemrut...
lavantalar tarlaları

Mor Rüyadan Mavi Sulara; Isparta – Burdur

Lavanta, Mor Rüyaya yolculuk dedik ve düştük yollara… Cuma gece yarısından sonra başladığımız yolculuğumuz bizi sabah saatlerinde lavanta tarlalarıyla ünlü Isparta’nın Kuyucak Köyüne ulaştırdı. Daha...
kapadokya turu

Tutkumun Peşinden : Kapadokya

Bir tutkudur gezmek. Bazen bir merak, bazen bir söz tetikler insanı ve gidersin…Bu sefer de öyle oldu. Kendimi yine yollarda buldum. En son 4 yaşındayken gördüğüm Kapadokya’ya günübirlik de olsa...
Katmer

Bir Antep Lezzeti, Katmer!

Katmer pek çok yerde, hatta Orta Asya’da da tüketilen bir lezzet. Ülkemizde, hemen her yer farklı bir katmer tarifine sahiptir. Yöresel iklim ve yetiştirilen tarımsal ürünlere göre çeşitlilik...
anadolu köyleri, ege'nin köyleri, akdeniz köyleri

Keşfedilmeyi bekleyen 5 köy

1 – Yeşilyurt Köyü Kaz dağlarının oksijeni, Ege’nin serinliği Yıllar sonra Troya’yı etkileyecek, tarihin ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Kaz dağlarının eteklerine gizlenmiş olan Yeşilyurt Köyü...
istanbul

Kılıç Ali Paşa Camii

Yine trafik sıkışıklığında pek farketmediğimiz yapılardandır. Bunda da önündeki koca duvarın etkisi vardır aslında. Mimar Sinan eserlerinden olan Kılıç Ali Paşa Camii tramvayın Tophane durağına...
marsilya anıları

Marsilya Güncesi

Benim Marsilya’ya gidişim biraz mecburiyetten oldu, iyi ki de olmuş. Sonrasında ertelemek zorunda olduğum bir Paris seyahati için Fransa’dan aldığım vizenin ilk girişinin Fransa olmasının iyi...
istanbul turu, semt turu, beyoğlu turu

Bozdoğan Su Kemeri ve Civarı

1. Konstantin yani Büyük Konstantin tarafından yapımına başlansa da imparator Valens tarafından bitirildiği için Valens su kemeri olarak bilinir (M.S. 4.yy). İstanbullu değilim ama küçük yaşlarımdan...
afrodisias

Güzelliğin ve Tutkunun Şehri Aphrodisias

Aphrodisias, adı üstünde güzelliğin ve aşkın Tanrıçasına adanmış antik bir şehirdir. Günümüzde Aydın iline bağlı Karacasu ilçesinin Geyre beldesindedir. Antik dönemde burası, Karia ülkesinin...
Gezgin Tayfa Logo

Gezgin Tayfa'ya Katılın!

Turlarımız ve kampanyalarımız hakkında bilgi almak ister misiniz? E-posta adresinizi bırakın, size ulaşalım.

Katıldığınız için teşekkür ederiz!

Pin It on Pinterest

Share This

Keşfettikçe paylaşalım!

Bu yazıyı arkadaşlarınıza ulaştırmaya ne dersiniz?

WhatsApp chat