Tam da sonbahara girmişken Gezgin Tayfa olarak sizler için 8 rota belirledik. Birbirinden güzel ve ilginç olan bu rotaların hepsi gezginlere doğal, tarihi ve kültürel zenginlikler sunmaktadır.
Bu yürüyüş rotalarına eğer rehbersiz kendi başınıza gidiyorsanız mutlaka çok iyi bir ön araştırma yapın ve yanınıza gerekli malzemeleri almayı unutmayın. Eğer doğa ile baş başa kalmak istiyorsanız, onunla başa çıkmak için de hazırlıklı olmalısınız.
Frig Vadisi – Afyon, Eskişehir, Kütahya
Eskişehir, Kütahya ve Afyon illeri arasında yer alan bu bölge Anadolu’nun kendine özgü kültürü olan kadim uygarlıklarından Frigya ülkesinin kalbi idi. Friglerin yığma tepeden yapılmış tümülüs anıt mezarları, Kapadokya’yı anımsatan kayadan oyma yapıları ile sonbaharda keşfedilmesi gereken ilginç ve de güzel yerlerden birisidir. Sadece Frigler değil, Anadolu’nun diğer eski uygarlıklarına da yurt olmuş bu vadilerde Yunanlılar, Lidyalılar ve Romalılar’ında izine rastlamak mümkün. Bu geziye İzmir veya İstanbul yönünden gidiyorsanız Kütahya Tavşanlı yakınlarındaki Aizonai antik kentinden (Çavdarhisar) başlamanızı tavsiye ederim. Aizonai antik dönemden günümüze en iyi korunmuş Zeus tapınağına sahiptir. Ankara yönünden geliyorsanız Polatlı yakınlarındaki Gordiyon’dan başlayabilirsiniz. Friglerin başkenti olan Gordiyon, Frigler döneminden kalma ve 1950’lerde kazısı yapılan en büyük Tümülüs mezara ev sahipliği yapıyor. Frig vadisinde mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında Yazılıkaya gelir. Bir diğer adı da Midas şehri olan Yazılıkaya çok sayıda Frig anıtlarına sahip bir yerdir.
Likya Yolu – Fethiye, Antalya
Likya yolu Fethiye ile Antalya arasındaki bölgede işaretlenmiş yaklaşık 500 km’lik bir yürüyüş ve trekking rotasıdır. Likya yolunda yürüyüş için, ilkbahar ile beraber sonbahar en iyi mevsimlerdir. Rota çok uzun olduğu için bir bölgeyi seçerek bir hafta veya çok güzel bir hafta sonu geçirebilirsin. Bu bölgeler Fethiye ve civarı, Kaş ve civarı, Olypmos, Adrasan ve civarı olarak düşünebilirsiniz.
İğneada Longoz Ormanları – Kırklareli
İstanbul’a da oldukça yakın olan bir yer İğneada. Trakya’nın en kuzey ucunda ve Bulgaristan sınırına yakındır. Aynı zamanda bir milli park da olan İğneada, Longoz ormanları ve güzel kıyıları ile hem yürüyüş için hem de kamp kurmak için güzel bir sonbahar destinasyonudur.
Kapadokya Vadileri – Nevşehir, Aksaray
Kapadokya en çok bilinen yerlerin başında gelmesine rağmen halen fazla bilinmeyen çok sayıda vadiye sahip bir yer aynı zamanda. Kendine özgü doğası ve kaya yapıları ile Kapadokya gezginleri her zaman tatmin eden rotalara sahiptir. Sonbaharda doğa ile baş başa yürüyüş yapmak isteyenlere de çok sayıda alternatif sunuyor. Göreme ve Cavuş in arasındaki Kılıçlar vadisi, Çavuşin yakınlarındaki Güllü Dere ve Kızıl Çukur, Göreme yakınlarındaki Zemi deresi, Uçhisar ve Göreme arasındaki Güvercinlik vadisi, Ürgip ve Mustafapaşa arasındaki Pancarlık vadisi, Ayvalıkköyü ve vadisi, Aksaray’daki meşhur Ihlara Vadisi önerilecek yürüyüş rotalarıdır. Daha zorlu bir şey isteyenler için rehber eşliğinde Hasan dağına tırmanış gerçekleştirebilirler.
Yedigöller – Bolu
Yedigöller ve sonbahar denince aklıma hep bir renk cümbüşü gelir. Ormanlarla çevrili bu göller bölgesi sonbaharda bir başka güzel oluyor. Yürüyüş patikaları, kamp alanları ile hem doğada yürüyüş yapabilir hem de kamp kurabilirsiniz. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere yakın olması ile ideal bir hafta sonu destinasyonudur.
Karia Yolu – Muğla, Aydın
Son dönemlerde işaretlenmeye başlanmış farklı parkurlar ile doğa ve yürüyüş severlere açılmış bir antik yoldur. Antik Karia ülkesi bugünkü Bodrum ve Marmaris civarıda olan bölgeydi. Ege ve Akdenizin hem doğa, hem kültür, hem de iklim olarak birbirine karıştığı bir yerdir. Fazlaca büyük bir bölgeyi kapsadığı için yine Likya yolu gibi belli bir rotayı veya bölgeyi seçmeniz gerekiyor. Karia yolu 4 ana bölümden oluşuyor. İç Karia, Bozburun Yarımadası, Datça Yarımadası ve Gökova Körfezi olarak belirlenen bu 4 ana rotanın dışında bir de Muğla ve Dalyan civarında 2 ek rota daha mevcuttur. İç Karia bölgesi Gökova körfezinden dağlara doğru kıvrılarak Milas’a kadar gider. Bozburun Yarımadası rotası Marmaris İçmeler’den başlar ve Bozburun yarımadası boyunca ilerler. Köylerden ve sahil kasabalarında yarımadanın sonuna doğru ilerler. Datça yarımadası kulvarı, Eski Datça’dan başlayarak yarımadanın ucunda bulunan antik kent Knidos’u da kapsayarak Deve boynundaki deniz fenerine kadar gider. Gökova körfezi kısmı da Akyaka’dan başlar ve ormanlık patikalardan Kıran dağlarına doğru çıkar. Daha sonra kıvrılarak kıyı kesimindeki koylara doğru iner.
Bafa Gölü – Muğla
Bafa gölü Söke ve Didim yakınlarında Milas ve Bodruma doğru giden yol üstündedir. Bir zamanlar Ege denizinin bir körfezi olan bu gölün suyu tuzludur. Antik Heraklia kentinin etrafa dağılmış kalıntıları, şirin bir Ege köyü olan Kapıkırı, kendine özgü kaya şekilleri ve hemen yanı başındaki Beşdağların gizemli kaya resimleri bu bölgeyi harika bir sonbahar rotası yapıyor. Doğal ve tarihi zenginlikleri bol bir yer olan Bafa gölü çevresinde günlük yürüyüşler veya bir rehber eşliğinde Beşparmak dağlarında trekking yaparak tarih öncesi kaya resimlerinin izini sürebilirsiniz.
Polonezköy – İstanbul
Fazla da uzağa gitmeyi sevmeyenler, çocuklu aileler ve zamanı kısıtlı olanlar için İstanbul’un hemen yanı başındaki Polonezköy, sonbaharda hem günlük hem de hafta sonu için iyi bir seçenektir. Köyün içi hafta sonu her ne kadar kalabalık olsa da Polonezköy, yaklaşık 5 km’lik orman içi yürüyüş parkuru ile doğada 7’den 77’ye gezginlere rahat bir yürüyüş yapabileceği bir seçenek sunuyor.
Arif Yaşa
20 yıldır rehberlik yapıyorum ve üniversite yıllarımdan beri seyahat ediyorum. Bir yerden başka bir yere beni götüren şey ise merak!
Gezgin blog’dan haber almaya ne dersiniz?
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.