Bu yazı dizisine, başlıkta belirtiğim gibi, Bozdoğan Su Kemeri ile başlayacağım.
1. Konstantin yani Büyük Konstantin tarafından yapımına başlansa da imparator Valens tarafından bitirildiği için Valens su kemeri olarak bilinir (M.S. 4.yy). O dönem nüfusu hızla artan şehre su getirmek için bugünkü Fatih Camii’nin bulunduğu tepe ile İstanbul Üniversitesi’nin üzerine kurulduğu tepe (ki bunlar 7 tepeli İstanbul’un 3. ve 4. Tepeleridir) arasına yapılmıştır. Sanıldığı gibi Belgrad Ormanlarından değil, İstanbul’un batı tarafındaki su kaynaklarından geliyordu. Kemer bu suyu getirmek için yapılan sisteminin bir parçasıdır. Su kemerinin yapımında kullanılan taşlar ise, bir söylentiye göre, bugünkü Kadıköy (eski Khalkedon) ilçesinin şehir surlarından sökülüp getirilmiştir. Bugün hiç bir iz kalmamış olmasına rağmen Kadıköy’de bir zamanlar Konstantinopolis gibi surlar ile çevrili, güvenli bir şehir idi. Ama surlarını kaybetmesi ile zamanla buranın nüfusu azalmaya başladı.
Gazanfe Ağa Medresesi: Haliç’e sırtınızı verdiğinizde, sağ tarafta, hemen kemerin altındadır. III. Mehmet’in kapı ağalarından Has Odabaşısı (Macar asıllı) Gazanfer Ağa’nın emri ile Mimar Davut Ağa tarafından 16.yy’ın sonlarında yapılmıştır. Bir dönem Karikatür ve Mizah Müzesi olarak da hizmet vermiştir.
Şehzade Mehmet Camii: Vezneciler tarafına doru gidecek olursanız Şehzadebaşı Caddesi üzerindedir. Mimar Sinan eseri olan caminin banisi Sultan Süleyman’dır. 16.yy eseri olan bu cami önce Sultan Süleyman kendisi için düşünmüş ama çok sevdiği Şehzade Mehmet’in ölümü ile camiye onun adının verilmesini istemiş ve şehzadenin türbesini buraya yaptırmıştır.
Vefa Semti: Yine Haliç’i arkanıza alıp ve su kemerinin dibinden sola doğru giden Cemal Yener Tosyalı caddesine girerseniz kendinizi Vefa semtinde bulursunuz. Burada Vefa Caddesi üzerinde bulunan meşhur Vefa Bozacısında dinlenebilirsiniz.
Fatih Karadeniz Pidecisi: İstanbul’un en iyi pidecilerindendir. Fatih Anıt Parkı yan tarafında bulunan Büyükkaraman Caddesi üzerindedir. 1957 yılından beri aynı yerinde hizmet vermektedir.
Şeref Büryan: Aslında Fatih Anıt Parkı tarafından İtfaiye Caddesine girip Bozdoğan Su Kemerinin altından geçince bambaşka bir İstanbul göreceksiniz. Hemen sol tarafınızda bulunan çay ocağında biraz dinlenebilirsiniz. Ama burası Siirt Bünyan Kebabı satan restoranlarla doludur. Hepsi iyidir ama Şeref Büryan biraz daha fazla nam yapmıştır. Perde pilavını da denemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Erkan Karaköse
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.