Lavanta, Mor Rüyaya yolculuk dedik ve düştük yollara…
Cuma gece yarısından sonra başladığımız yolculuğumuz bizi sabah saatlerinde lavanta tarlalarıyla ünlü Isparta’nın Kuyucak Köyüne ulaştırdı. Daha köye girmeden tarlalar tüm güzelliğiyle bizlere “merhaba” dedi.
Lavanta Tarlası
Uykulu gözlerimiz hemen açıldı =) Benim gözüme çarpan ilk şey köy ve çevresinde, kadın emeğinin değerli ve azımsanmayacak kadar büyük olduğuydu. Kadınların kurduğu “Lavanta Kokulu Köy Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi” bunun en büyük kanıtıydı. Kooperatifte kahvaltımızı yaptık. Ardından lavanta tarlalarına doğru yol aldık. Kuyucak Köyü “Lavanta Kokulu Köy” projesiyle yurdun hemen hemen her tarafından ciddi bir turist akınına uğramasına rağmen, bozulmamış bir doğaya ve kültüre sahip olması ayrıca sevindiriciydi. Tarlalarda yaptığımız fotoğraf çekimlerinin ne kadar güzel olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Herkesin bu deneyimi bir kez yaşamasını isterim. Lavanta bitkisinden birçok ürün elde edildiğini zaten biliyorduk ancak yağının özellikle sağlık sektöründe önemli bir kaynak olduğunu orada duyduk. Ağustos ortalarında hasadı başlayacak lavanta tarlalarını, Temmuz ayı ve Ağustos’un ilk iki haftası ziyaret etmek mümkün. Ayrıca köydeki herkes çok güler yüzlü ve yardım sever.
Lavanta Tarlası 2
Daha sonra Eğirdir Gölünü ziyaret etmek için Eğirdir ilçesine geçtik. Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden biri olması dolayısıyla önemi ölçülemez ancak son dönemlerde göle özgü balık türlerinin üremesinde azalma olmuş. Tarımsal kirliliğin bu konuda etkili olduğunu WWF Türkiye’nin sitesinde okumuştum. Birçok kuş türüne, su canlılarına ve insanlara katkısı büyük olan gölün manzarası da muhteşemdi. Eskiden bağımsız, şimdi ise karayoluyla birbirine ve karaya bağlanan Yeşil ada ve Can adayı turladıktan sonra göle hakim bir noktada kahvelerimizi yudumladık. Yola çıkış nedenimiz lavanta tarlaları gibi gözükse de biz bölgeyi keşfetme konusunda kararlıydık.

Yolu biraz zor olduğu için yöre halkı dışında pek az kişinin gittiği Yazılı Kanyona gitmek için aracımıza bindik. İki saatlik virajlı ve dağlık yolda yaptığımız yolculuktan sonra kanyona ulaştık. Kanyonun adı Epiktetos isminde Hierapolis’li (Pamukkale) ünlü bir filozofun Hür İnsan isimli şiirinden geliyor. Yazıt tahrip edilmiş ancak Türkçe tercümesini okuma şansınız var. Ayrıca Aziz Pavlus Perge’den Pisidia’ya (şimdi ki Burdur ve Isparta illeri) giderken bu kanyondan geçmiş. Kanyonda yürürken aynı zamanda tarihe tanıklık etmiş bir yoldan geçtiğinizin farkına varıyorsunuz. Öte yandan serin sularının rengi, kaya yapısı ve doğasında barındırdığı bitki türleri ile görmekten keyif aldığımız bir yer oldu.

Yazılı Kanyon
Kanyon gezisinden sonra günü Kovada Gölünde batırdık. Manzara muhteşemdi. İçerisi sazlık ve yosun olan gölü gün batımında görmenizi tavsiye ederim. Yaban ördeklerinin yanı sırabir çok canlı için bir cennet Kovada gölü. Eğirdir gölünden beslenen Kovada gölü son yıllarda biraz daha büyümüş. Çevresi yaklaşık 22 km ve kamp yapabilirsiniz.
Kovada Gölü
Ertesi günümüzü Burdur sınırları içinde geçirdik. Bölgenin ziyaret etmekten keyif alacağınız başka bir noktası ise Sagalassos Antik Kenti. Tarihi çeşmesini arkeologlar ilk günkü sistemiyle çalıştırmayı başarmışlar. Efes’in kütüphanesi varsa Sagalassos’un da çeşmesi var anlayacağınız. Pisidia Uygarlığının önemli kentlerindenmiş. Dik yamaçlara kurulu olması biraz şaşırtıcı ancak güvenlik sebebiyle bunu tercih etmeleri gerekmiş. Burası için Türkiye’nin Pompei’yi desek yeridir. Önce depremler şehri yıkmış ardından da erozyonlar kalıntıların üstünü örtmüş. Böylece yapıların orjinal parçaları yerli yerinde kalmış. Mesela Antoninler Çeşmesi’nde kullanılan parçaların %95’inin orjinal olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım.

Büyülenerek geziyoruz, çeşmelerinden akan soğuk sularla serinliyoruz. Burdur ovasına ve Ağlasun ilçesine tepeden bir bakış atıyoruz ve hayallere dalıyoruz.

Antoninler Çeşmesi
İstanbul’a dönemeden önce Maldivler’i aratmayan rengi ve beyaz kumu sayesinde son dönemlerde herkesin görmek istediği Salda Gölüne gidiyoruz. Göl içindeki fazla magnezyum sayesinde kumu beyaz ve rengi, derinliği arttıkça daha da mavi… Gölde eskiden pek yüzen olmazdı ama artık her gelen mayosunu da yanında getiriyor, çok güzel bir deneyim olduğunu da ekliyorlar. Hatta bir plaj yapmışlar (biz plajı tercih etmedik) ama bizce oldukça gereksiz. Çünkü bakir kalmazsa yakın zamanda doğal güzelliğini yitirebilir. Yolunuz buralara düşerse mutlaka listenize alın, görmeden geçmeyin. Salda Gölü’nün bulunduğu Yeşilova ilçesinin bir de meşhur bir yiyeceğini keşfettik “Kıymalı Tost” ! Olur mu demeyin oluyor, denemenizde fayda var oldukça lezzetli.
Salda Gölü
Bölge, hafta sonu gezisi için hem doğal hem de kültürel birçok mekan sunuyor. Farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Biz Salda’dan sonra yola çıktık. Gece yarısı İstanbul’daydık.
Duygu Şahin

Duygu Şahin

Babam sayesinde, çocukken doğa ile kurduğum bağın değerini anladığım günden beri geziyor ve insanları da bu yönde cesaretlendiriyorum. Doğa bizi bekliyor…

Tüm yazıları ->

Gezgin blog’dan haber almaya ne dersiniz?
E-mailinizi bırakın, yazılarımızı size ulaştıralım.

Halloween, Cadılar Bayramı

Halloween: ”Cadılar Bayramı”

Eğer Avrupa ya da Amerika’daysanız ve bir gece vakti dışarı çıktığınızdan etrafta çok fazla (en azından her zamankinden fazla ? ) vampir, zombi, kurt adam, hayalet, cin ve korku filmi karakterleri...
küba

Onurlu ve Dikbaşlı İnsanların Ülkesi: Küba

Havana Notları “Aman Amerika girmeden, her şeyi mahvetmeden Küba’yı görün.” “Aman turistikleşmeden orijinal halini mutlaka yaşayın.” O kadar duydum ki bunu çevremden, “hadi len, gidelim bari dedim.”...
Amazon

Amazonlar ve Samsun

Anadolu toprakları, efsaneler ile gerçeklerin çoğu zaman birbirine karıştığı yer olarak bilinir. Yaşanan bazı gerçekler, bize hikâyeler ile ulaşmıştır. Amazonlar Anadolu topraklarında doğmuş ve...
anadolu köyleri, ege'nin köyleri, akdeniz köyleri

Keşfedilmeyi bekleyen 5 köy

1 – Yeşilyurt Köyü Kaz dağlarının oksijeni, Ege’nin serinliği Yıllar sonra Troya’yı etkileyecek, tarihin ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Kaz dağlarının eteklerine gizlenmiş olan Yeşilyurt Köyü...
Tanzanya safari

Başka Bir Tanzanya

Ailece bu seyahate karar vermeden önce oldukça fazla araştırma yapmıştık. 1 yıl önceki Güney Afrika ve Svaziland turundan tadı damağımızda kalan Afrika’yı daha fazla görmek ve daha iyi yaşamak için...
afrodisias

Güzelliğin ve Tutkunun Şehri Aphrodisias

Aphrodisias, adı üstünde güzelliğin ve aşkın Tanrıçasına adanmış antik bir şehirdir. Günümüzde Aydın iline bağlı Karacasu ilçesinin Geyre beldesindedir. Antik dönemde burası, Karia ülkesinin...
lavantalar tarlaları

Mor Rüyadan Mavi Sulara; Isparta – Burdur

Lavanta, Mor Rüyaya yolculuk dedik ve düştük yollara… Cuma gece yarısından sonra başladığımız yolculuğumuz bizi sabah saatlerinde lavanta tarlalarıyla ünlü Isparta’nın Kuyucak Köyüne ulaştırdı. Daha...
Haremden boğaz

Üsküdar, Bir Yürüyüşün Ardından!

Üsküdar, Boğazın Anadolu yakasında günde milyon insanın transit geçtiği bir yer. Hemen herkesin iskelesine uğramışlığı vardır. İskelenin ötesinde bambaşka bir Üsküdar var. Osmanlı döneminde Valide...
istanbul turu, semt turu, beyoğlu turu

Cafer Baba Kulesi (Zindan Han)

Galata Köprüsü üzerinde yine anlamsız bir şekilde trafiğe yakalandığınızda eğer Haliç’in iç tarafına doğru bakarsanız Turyol iskeleleri arkasında, Eminönü otobüs durakları yanında bulunan pembe bir...
Siyah beyaz yüzler

Renkli Ülkenin Siyah Beyaz Yüzleri

Siyah beyaz (SB) fotoğrafları severim. Şu an kaynağını hatırlayamadığım bir yerde okumuştum; siyah beyaz fotoğraf kitabını okumak, renkli fotoğraf ise filmini seyretmektir. Her kareyi SB...
Gezgin Tayfa Logo

Gezgin Tayfa'ya Katılın!

Turlarımız ve kampanyalarımız hakkında bilgi almak ister misiniz? E-posta adresinizi bırakın, size ulaşalım.

Katıldığınız için teşekkür ederiz!

Pin It on Pinterest

Share This

Keşfettikçe paylaşalım!

Bu yazıyı arkadaşlarınıza ulaştırmaya ne dersiniz?

WhatsApp chat