Kaz Dağları’nın Gölgesinde Ayvalık – Cunda

Kaz Dağları’nın yeşilline, Ege’nin mavisine ve tarihe masalsı bir yolculuk.

15 – 17 Eylül

Ege ve kıyıları bizleri bekliyor. Bu kez Kaz Dağlarının muhteşem doğasında ünlü yazar Sabahattin Ali’nin izlerini arayıp “Benim meskenim dağlardır” dediği, kendini ait hissettiği bu coğrafyanın bir parçası olacağız. Rum mimarisini, Ayvalık ve Cunda’da, Adatepe köyün de görecek ve tarihi dar sokaklarda kaybolacağız. Kaybolduktan sonra karsımızda aniden beliren kahvehanelerde soluklanacağız. Fotoğraf çekmenin de keyfini çıkaracağız.

1. Gün:

Gece çıktığımız yolculuğumuz sabah saatlerinde bizleri Ayvacık ilçesine bağlı Assos’a ulaştırıyor. Yolda aldığımız kahvaltının ardından Assos Antik Kenti ve Eski Limanı göreceğiz. Çok sevimli bir yer burası, tarihi dokusunu bozmayan oteller ve deniziyle de herkesin ilgisini çekiyor. Ardından yönümüzü Adatepe’ye çeviriyoruz. Tarihi bir köy olan ‘’Adatepe’’ tepeye konuşlanmış ve İlyada Destanına konu olmuş bir yer. Köy girişinde yer alan Zeus Altarı’na doğru kısa bir yürüyüş yapıp zirveye çıkıyoruz. Zirvede yine çok güzel bir Ayvalık – Altınoluk manzarası bizleri karşılıyor. Köy kahvesine uğrayıp kahvelerimizi içtikten sonra Kaz Dağları’na doğru yola çıkıyoruz. Milli parka girmeden önce Tahtakuşlar Köyündeki Etnografya müzesini gezeceğiz. Bir Türkmen köyü olan bu köyde bölgeyle ilgili fikir sahibi olacağız. Ardında Kaz Dağları Milli Parkında; Hasan Boğuldu göleti ve Sütüven şelalesi gezilerimizi yapacağız. Hasan Boğuldu göletine gittiğimizde Sabahattin Ali’nin de kaleme aldığı Emine ve Hasanın öyküsünü dinleyeceğiz ve doğada olmanın tadını çıkaracağız. Günü sonlandırıp yorgunluğumuzu atmak için Ayvalık’ta bulunan otelimize geçiyoruz.

2. Gün:

Bu sabah kendimizi Ege’de bulanan küçük bir adanın şirin sokaklarına bırakacağız. Tarihi sokaklar da ‘’mis gibi denize açılan kapılardan geçeceğiz. Adanın eski adı ‘’Cunda’’ şimdi ki adı ise ‘’Ali Bey’’. Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü ile karaya bağlanan adası; berrak denizi, tarihi evleri, Aya Nikola kilisesi ile görülmeye değer. Cunda sokaklarını arşın arşın gezdikten sonra yönümüzü Ayvalık’a çeviriyoruz. İlk olarak Şeytan Sofrasına çıkıyoruz. Nidille adalarını en güzel seyredeceğimiz Şeytan sofrasında bol bol fotoğraf çekip tüm Ayvalık’ı ve adaları seyredeceğiz. Sonra kendimizi tarihi Ayvalık evleriyle dolu Ayvalık sokaklarına bırakacağız. Dar sokaklar ve sokaklardan geçerek ulaşacağımız avlular, karsımıza çıkan kahveler keyifli bir gün geçirmemize yeter de artar bile. Fotoğraf çekimleri ve öğle yemeği molamızın ardından İstanbul’a doğru yola koyulacağız.

Bilgi ve Rezervasyon

Turumuz hakkında detaylı bilgi almak veya ön rezervasyon yaptırmak için aşağıdaki formdan bize ulaşabilirsiniz.