Ayasofya ve Tarihi Yarımada Dehlizleri

İstanbul’un altında da bir tarih yatar. Ama doğru kapıları bulup, açmak gerekir. Eşikten geçmek için atacağınız adım aslında İstanbul’un gizli tarihine doğru atılmıştır. Bu turumuzda İstanbul’un yeraltı tarihine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Fatih İstanbu’a girer, Ayasofya’da namazını kılar ve Ayasofya’nın ikinci katından şehre bakar. Etraf harabedir. Roma sarayını görür ve ağzından şu iki mısra dökülür. “Perdedâri mîküned der kasr-ı Kayser ankebût. Bûm nevbet mîzened her kubbe-i Efrâsiyâb” (En yalın hali ile Kayserin (imparator) protokol sorumlusu örümcek olmuş, bir baykuş da kapısında bando çalıyor).

Sarayın bu şekilde harabe olmasının sebep aslında pek de Osmanlı işgali değildi. Zaten ekonomik olarak zor durumda olan Bizans bu tarz büyük binaların bakımını yapamıyordu. Ve Osmanlı zaten harabe olan bu eski Bizans yapılarının üstüne kendi yapılarını inşa etmeye başladı. Aslında biz de daha sonra pek de farklı davranmayarak bu yapıların üstüne kendi binalarımızı diktik.

Sokaklarında yürüdüğümüz bu şehir bizden bu Roma yapılarını saklasa da doğru kapıyı açtığınızda ya da cesaret ile karanlık bir tünele girdiğinizde kendinizi İstanbul’un saklı tarihinin içinde bulabiliyorsunuz.

İşte bu turumuzda İstanbul’un, belki de korumak için, bize pek göstermek istemediği gizli kalmış tarihini keşfe çıkacağız. Bunun yanında Bizans’ı daha iyi anlamak için belki de sıklıkla yanından geçtiğiniz ve bildiğinizi düşündüğünüz bazı Bizans yapılarını da ziyaret edeceğiz.

Ziyaret edilecek yerler: Ayasofya Müzesi, Küçük Ayasofya Camii, Şerefiye Sarnıcı, Azize Euphemia Kilisesi, Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, At Meydanı (Hippodrome ve Sphendone), Magnaura ve Boukoleon Sarayları, ve tabi ki bu turumuzu daha ilginç yapacak çeşitli yapıların altında kalmış Roma dönemi odalar, mezarlar ve sarnıçlar.ğiz.

TURLARIMIZ MAKSİMUM 15 KİŞİ İLE YAPILACAKTIR.
MASKESİZ TURA KATILMAK YASAKTIR.
GRUP SAYISINA BAKILMAKSIZIN REHBERİNİZİ DAHA İYİ DUYMAK VE SOSYAL MESAFENİZİ KORUMAK İÇİN KULAKLIK VERİLECEKTİR.